Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | move away v. | uzaklaşmak | ||
Layla moved away. Leyla uzaklaştı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | move away v. | kaldırmak | ||
We must therefore move away from risk management towards risk removal. Bu nedenle risk yönetiminden riski ortadan kaldırmaya doğru ilerlemeliyiz. More Sentences |
||||
General | move away v. | uzaklaştırmak | ||
General | move away v. | açılmak |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | move away from (something) v. | (bir şeyden) uzaklaşmak | ||
We should move away from that. Bundan uzaklaşmalıyız. More Sentences |
||||
Phrasals | move away from v. | fikirlerini/düşüncelerini değiştirmek | ||
Phrasals | move away from v. | -den uzaklaşmak | ||
Phrasals | move away from (something) v. | (bir şeyin) önünü açmak | ||
Phrasals | move away from (something) v. | (fikirlerini/düşüncelerini/davranışlarını) değiştirmek | ||
Phrasals | move away from (something) v. | (bazı fikirlerden/düşüncelerden/davranışlardan) uzaklaşmak |